Gözden kaçırmayın
Bedesten Çarşısı Esnafı Da Akıma Ayak UydurduReha Kora Konferans Salonunda düzenlenen söyleşiye; Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elbeyi Pelit, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Avan ile birlikte öğrenciler katıldı.
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sandıkçı’nın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide Sandıkçı, Afyonkarahisar’ın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına Gastronomi alanına dahil olmasını anlatarak, şunları söyledi:
“Belki de bazılarınızın Afyonkarahisar’ı tercih etmesinde etken bile olmuş olabilir. Türkiye’de gastronomi alanında pek çok kıymetli şehrimiz var. UNESCO kültürel kriterleri dikkate alan bir birlik. Dolayısıyla kaç tane yemeğinizin olduğu onlar için çok önemli değil. Önemli olan yemek o şekilde yaşanıyor mu? Yaşam kültürü içinde yemek ve mutfak var mı? Özel günlerinde ne kadar yer alıyor? Doğumdan ölüme kadar ki süreçte kültürün neresinde var? Kullanılan araç-gereçten pişirme yöntemine kadar her şey etken. Yemek çeşitliliği de etken. Bizim bulunduğumuz yöre de buna etken. Afyonkarahisar EGE Bölgesi sınırları içerisinde yer alsa da Ege, İç Anadolu, Akdeniz ve kısmen Marmara Bölgesini kapsayan bir il. Dolayısıyla bütün bu bölgelerin ister istemez etkisini hem coğrafya da hem de iklimde hissediyoruz. Dolayısıyla kültürümüzde ve mutfağımızda hissediyoruz. Bir de bunu iyi dile getirince iyi dosyalayınca bazı şeyler daha kolay gerçekleşiyor. Afyonkarahisar’da bunu başardı.”
“Türk mutfağı daha lezzetli”
Sandıkçı’nın konuşmasının ardından MasterChef yarışmacısı Ayşe Ekiz ile “Afyon Yemekleri” konulu söyleşiye geçildi. Afyonkarahisar mutfağını değerlendiren Ekiz, “Afyonkarahisar’ımız bir Gastronomi Şehri ve çok güzel yemeklere sahip. Güzel bir değer. Türkiye’nin ve Afyonkarahisar’ın yemekleri gerçekten dünyadaki bütün yemeklerinden çok daha lezzetli ve çok daha güzel. MasterChef’te dünya mutfağından birçok yemek tattım hiçbiri de benim damağımda Türk yemeklerinin bıraktığı tadı bırakmadı. Yemeklerin tadı bizim yemeklere benzemiyor. Tabii ki dünyanın güzel yemekleri var. Saygım da var. Ama benim nezdimde Türkiye’nin yemekleri çok değerli ve lezzetli. Ben en çok Zülbiye yemeğini severim. Haşhaşlı Bükme ve Afyon Kebabını çok severim” diye konuştu.
“Hiç kimseye başvuru yaptığımı söylememiştim”
Gündelik hayatından ve MasterChef yarışmasına başvuru sürecinden bahseden Ekiz, şöyle konuştu:
“Yaylada hayat, sabah erkenden başlar. Hayvanları yemler ve sularız. 4 tane besihaneye bakıyorum. Kendi kahvaltımızı yaparız. Evimizin temizliğini yaparız ve evden tekrar çıkarız. Öğle hayvanların yine yemini ve suyunu veririz. Hastası varsa ilgileniriz. Tekrar geliriz, yemek yeriz. Sonra akşam hazırlığı başlar. Benim işim gece saat 22.00’de biter. Ürünlerimizi kendimiz üretiriz. Yaylada çok televizyon izleyen biri değildim. Televizyon açıkken yemek programına denk geldim. Dikkatimi çekti. Birkaç sene izledim. İşim geç bittiği için sonlarına doğru izliyordum. İzlerken geçen yıl Aralık ayında başvurarak şansımı denemek istedim. Başvurdum ama çağırmazlar diye aklımdan geçiyordu. Telefon yaylada belli bir bölgede çekiyor. Bende beni aramayacaklar düşüncesiyle hiç telefona bakmıyorum. Başvuru sırasında bir de birinci derece akraba numarasını istiyorlar. Babamın numarasını yazmıştım. Babamı aramışlar. Hiç kimseye başvuru yaptığımı söylememiştim. Babam ‘kızım sen yarışmaya mı başvurdun?’ diye sordu. Beni aradıklarını söyledi. Çağrıldım, gittim ve görüştüm. Mülakat yaptılar. Sonra turları geçtim ve ana kadroda yarışmaya hak kazandım. Şansımı denemek istedim 2,5 ay ana kadroda yarıştım.”
“MasterChef, okul gibi”
MasterChef yarışmasının kendine kattıklarından bahseden Ekiz, “Ben sadece ev yemekleri yapabiliyordum. Oraya gittikten sonra elemelerde şef tabakları yapıyorduk. Dokunulmazlık oyunlarında birçok teknik öğrendik. Şeflerimizin verdiği master classlarda çok teknikler öğrendim. Teknik bilmiyordum. Orada kendime çok şey kattım. Bilmediğim ve yanlış bildiğim şeylerin doğrusunu öğrendim. Kendime çok şey kattım. Katmaya da orası gerçekten öğrenmeye de müsait. Orası okul gibi” dedi.
“Afyonkarahisar Gastronomi Biriminde çalışmak istiyorum”
Geleceğe dair planlarını anlatan Ekiz, “Yarışmadan ayrıldıktan sonra İstanbul’dan 2 iş teklifi aldım. Bir de Afyonkarahisar Belediye Başkanımız Burcu Köksal Gastronomi Biriminde çalışmaya davet etti. Annenim ve babamın sağlık sorunları var. Hayvanlarımıza ben bakıyorum. Bir süre ailemin yanında kalacağım ve daha sonra Afyonkarahisar Belediyesinde çalışıp tecrübe kazanmak istiyorum. Tabii ileride kendi dükkanımı da açmak isterim” ifadelerini kullandı.
Söyleşi, soru cevap bölümün ardından Ekiz’e plaket ve teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.
Söyleşinin ardından Turizm Fakültesi Pasta ve Unlu Mamüller Mutfağında, Ayşe Ekiz ile birlikte öğrenciler, haşhaşlı bükme workshop’u gerçekleştirdi.
Yorumlar
Yorum Yap