Gözden kaçırmayın

13 Haziran Cuma Son Dakika Haberleri: Gündem, Ekonomi ve KPSS Güncellemeleri13 Haziran Cuma Son Dakika Haberleri: Gündem, Ekonomi ve KPSS Güncellemeleri

OHAL Döneminde Meslekten Çıkarılan Hakim, Noterlik Başvurusunda Engelleme Yaşadı


Adalet Bakanlığı, hakkında beraat kararı verilen ve görevine iade edilen bir hakimin noterlik başvurusunu, OHAL döneminde Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararıyla meslekten çıkarıldığı gerekçesiyle reddetmişti. Bu durum, hakimin özel hayatına müdahale olarak değerlendirilerek Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurulmasına neden oldu.


AYM'nin Kararı: Somut Gerekçe Eksikliği ve Özel Hayata Saygı Hakkının İhlali


Anayasa Mahkemesi, başvurucunun noterlik başvurusunun reddedilmesinin özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AYM kararında, idarenin noterliğe almama kararının somut ve objektif gerekçeler içermediği belirtildi. Bu durumun, başvurucunun mesleki geçmişi nedeniyle ayrımcılık yapıldığı ve haklarının kısıtlandığı şeklinde yorumlanabileceği vurgulandı.


Kararın Detayları ve Sonuçları


OHAL döneminde Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından meslekten çıkarılan birçok hakim ve savcının benzer durumlarla karşılaştığı biliniyor. Bu kararın, benzer durumdaki diğer başvuruların da olumlu sonuçlanmasına zemin hazırlayabileceği düşünülüyor. AYM, idarenin keyfi uygulamalarına karşı önemli bir denetim görevi üstlenmiş oldu.


Hakimlerin Noterlik Başvuruları: Yasal Düzenlemeler ve Uygulamalar


Hakim ve savcıların noterlik başvurusunda bulunma hakkı, Türkiye'deki yasal düzenlemelerle belirlenmektedir. Ancak, OHAL gibi istisnai durumlarda, bu hakların kısıtlanması veya engellenmesi tartışmalı konulara yol açabilmektedir. Bu tür durumlarda, bireylerin haklarını korumak için hukuki yollara başvurması önem taşımaktadır.


    • OHAL döneminde meslekten çıkarılan hakimlerin hukuki süreçleri devam etmektedir.

    • AYM'nin bu kararı, benzer davalara emsal teşkil edebilir.

    • Hakim ve savcıların noterlik başvurusunun reddedilmesi, özel hayatın gizliliği ve aile hayatının korunması hakkının ihlali olarak değerlendirilebilir.