Üç Kafadarın Kolpa Karakolu Gerçek Oldu

Türkiye'nin tarihi, pek bilinmeyen ilginç olaylara ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri de 1950'li yıllarda Sirkeci'de yaşanan "sahte karakol" vakasıdır. O zamanlar Sirkeci Emniyet Amirliği'nde görev yapan üç polis memuru, emekliliklerinin ardından geçim kaygısı ile yeni bir yol arayışına girer. Yaşları hala genç olmasına karşın, hangi işi yapacakları konusunda kararsızlık yaşarlar ve bir türlü istedikleri iş fırsatını bulamazlar.

2024-09-16 11:29:00 Yayınlanma

Gözden kaçırmayın

Bu üç emekli memur, sonunda ilginç bir fikir üzerinde anlaşır: kendi karakollarını açmaya karar verirler. Erzak ve teçhizat konusunda hiçbir eksiklik bırakmazlar: bir işyeri kiralayıp, içini tıpkı bir emniyet müdürlüğünü andırır şekilde döşerler. Ardından bir tabelacıya "Küçükpazar Karakolu" yazılı bir tabela hazırlatıp binanın üstüne asarlar ve böylelikle karakolu resmen açmış olurlar. Hem Sirkeci Emniyet Amirliği'nde görev yapmış olmaları hem de çevredeki insanlar tarafından tanınmaları sayesinde, tercih ettikleri bölgeyi kolaylıkla belirlerler.

PEKİ NASIL ANLAŞILDI SAHTE OLDUĞU?

Karakoldaki elektrik, su ve kömür giderlerinin karşılanmasında bir gariplik fark eden ve kömür teminini sağlayan memur, durumu araştırmak üzere Sirkeci Emniyet Amirine haber verir. Anlatılanlar üzerine Emniyet Amiri, iki polis memuruyla İstanbul Emniyet Müdürü'ne başvurur.Emniyet Müdürü, kıvrak zekasıyla olaya müdahale eder. Olası bir su baskını veya sel felaketini bahane ederek Ankara'ya yazı gönderilmesini ve karakolun demirbaş dökümünün istenmesini sağlar. Gelen cevap ise "Böyle bir karakolumuz yoktur" şeklindedir.

Bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürü tüm şube müdürlerini toplayıp durumu izah eder ve beraberce Küçükpazar Karakolu'na giderler. Oraya vardıklarında, tüm karakol memurlarıyla yüzleşirler ve sorgulamalar başlar. Sorgu sonrası üç eski memurun gerçekleri itiraf etmeleriyle, bu karakolun nasıl kurulduğu açığa çıkar. İlginç itiraf sonrası Emniyet Müdürü, üç eski memura olayı kimseye anlatmamaları, İstanbul'u terk etmeleri ve kayıplara karışmaları talimatını verir.

YASAL HALE GELİR

Son adım olarak Emniyet Müdürü, karakolu yasalara uygun hale getirmek için talimatlar verir. Böylece tamamen gayri resmi yollardan yapılan bir kurum, resmiyet kazanarak yıllarca hizmet vermeye devam eder. Bu olay, yalnızca ele aldığı dönemin değil, günümüzün de en tuhaf olaylarından biri olarak tarihe geçmiştir.

Böylece Türkiye'de, hatta belki de dünyada, ilk özel karakolun kapıları meraklı ziyaretçilere açılır. Masalar, sandalyeler, daktilolar, dosyalar, kağıtlar, stampalar, mühürler ve daha pek çok şey, tıpkı gerçek bir karakolda olduğu gibi bu özel işletmede yerini alır. Bu enteresan olay tarihte sıradışı bir girişimcilik örneği olarak anılmaya devam eder.

Haber: Elveda Mihriban Danabaş