Gözden kaçırmayın

Kültürel hazine yüzde 86 tamam!Kültürel hazine yüzde 86 tamam!

Hayatımıza olması bir sıkıntı olmaması bir mesele olan beyaz zehir şeker Türkiye’ye nasıl geldi hiç merak ettiniz mi?

ŞEKERİN HAYATIMIZA İLK GİRİŞİ

Şeker, sadece bir tatlandırıcı olmanın ötesinde, tarihe damgasını vuran bir maddesi olarak bilinir. Pek çok kişi bu tatlı serüvene nerede ve ne zaman başladığını merak eder. Osmanlı İmparatorluğu'nda şekerin kullanımına dair ilk bilinen kayıtlar, 1382 yılına dayanmaktadır. Sultan I. Murad'ın oğlu Bayezid'in düğününde şekerin bolca kullanıldığı belgeler arasında yer alır. Bu özel günlerde şekerin kullanımı, Osmanlı toplumunda ne denli önemli bir yere sahip olduğunu gösterir. Daha da ilgisi çekici bir nokta, Şehzade Sarı Selim'in Kıbrıs Fethi öncesinde adadan şeker temin etme çabası ve zamanında edilemeyen şeker nedeniyle adaya sefer düzenlemesidir.

Osmanlılar, 16. yüzyıla gelindiğinde artık sadece şeker tüketicisi değil, üretici pozisyonuna geçmiştir. Sayda, Beyrut, Halep ve Mısır gibi şekerin en fazla üretildiği yerlerde şeker kamışları çeşitli şekerhanelerde işlenerek, besne haline getiriliyordu. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde adı geçen bu şekerhaneler, hem ekonomik hem de sosyokültürel anlamda Osmanlı'da büyük bir öneme sahipti. Sosyal etkinliklerde ve bayramlarda şekerin, halk arasında gezdirilen hayvan figürlerinden tutun da, çeşitli kutlamalarda yağmalanması serbest bırakılan şekerlere kadar Osmanlı toplumsal yaşamında önemli bir rol oynarken, İran'la olan Serev Anlaşması'nda da önemli bir öğe olarak karşımıza çıkıyordu.

OSMANLI ŞEKER PİYASINA HAKKİM

17. yüzyılda şeker üretimine yapılan yatırımların artmasıyla birlikte şekerin fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanıyor ve bu da şekerin yan ürünlerine, özellikle rom yapımına olan ilgiyi artırıyordu. Bu dönemde rom, Batı Hint adalarında, İngiltere, Fransa ve İspanya gibi kara ipleri hakimiyeti altında tutan ülkelerde yaygın olarak tüketilmekteydi. Söz konusu dönemde, Amerika'dan gelen ucuz ve kaliteli şeker, Osmanlı şeker piyasasına hakim olmuş ve bu da Akdeniz'deki şeker üretimini etkilemiştir. Bu durum, Kıbrıs'ta yaşanan nüfus kaybı ile birleştiğinde Osmanlı şeker üretimi ve kalitesinde düşüş yaşanmasına yol açmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında ise kentlerin gelişmesi ve modernleşme projesi kapsamında bir dizi sanayi tesisi kurulmuştur. Bunlar arasında şeker fabrikaları, ekonomik bağımsızlık ve kendi kendine yeterli bir ekonomi hedeflenen dönemin öne çıkan yatırımları arasında yer almaktadır. Türkiye'nin ilk şeker fabrikası 1926 yılında Alpullu'da açılması, dönemin coşkulu kutlamalarına sahne olmuştur. Sonrasında Eskişehir, Turhal ve Uşak'ta kurulan fabrikalar 1935 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Ortaklığı çatısı altında birleştirilmiştir. Bu hareket, şeker endüstrisinde merkezileşmeyi ve fiyatların düşürülmesini hedeflemiştir.

Haber: Elveda Mihriban Danabaş